Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/12883 E. 2012/44419 K. 28.11.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12883
KARAR NO : 2012/44419
KARAR TARİHİ : 28.11.2012

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık … hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
Temyiz isteminin reddine dair 22.04.2010 gün ve 2008/222 esas, 2009/231 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA,
2- Sanık … hakkında kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; katılanın, sanık …’a 40.000 TL tutarında portakal sattığı, karşılığında senet aldığı, senetleri verdikten sonra aradan bir yıl geçmesine rağmen borcunu ödemediği daha sonra katılana senet bedelini ödemek istediğini söyleyerek … isimli şahıstan alacağı olduğunu ve bu kişiden 38.000 TL lik senet alıp geri kalan 2000 TL yi nakit olarak vereceğini söyleyerek … olarak kendisini tanıtan sanık …
…’ın yanına gittikleri ve sanık …’in sanık …’ı … olarak tanıttığı suça konu senetleri kendi el yazısı ile doldurduğu ve kefil olarak kendi ismini yazarak imzaladığı, sanık …’ın da keşideci olarak senetleri … olarak imzaladığı anlaşıldığından mahkemenin dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının oluştuğuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 28.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.