Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/12854 E. 2014/4792 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12854
KARAR NO : 2014/4792
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/86552
MAHKEMESİ : Kartal 7. (İstanbul Anadolu 34.) Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2009
NUMARASI : 2009/244 (E) ve 2009/1645 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılanın yetkilisi olduğu G.. Tekstil Gıda Pazarlama Limited Şirketi’nde, gezgin satıcı eleman olarak görev yaparak şirketin ürünlerini pazarlayarak tahsilâtını yaptığı, çalıştığı süre zarfında tahsil etmiş olduğu paraları şirkete yatırmayarak uhdesinde tutmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın hangi tarihler arasında ilgili şirkette çalıştığı ve bu tarihler arasında, yasal olarak ne kadar tahsilât yaptığının belirlenmesi, bu tahsilâta ilişkin makbuz ve dekontların dosyaya konulması, her bir tahsilât açısından günlük olarak şirkete para yatırılıp yatırılmadığı veya çek teslim edilip edilmediğinin tespiti, sanığın, parayı kendi uhdesinde tutmasının yanı sıra, sanki mal satılmış gibi sahte fatura düzenlediği iddia edilmekle, ilgili faturaların tamamının dosyaya getirtilmesi, bu faturaların gerçek olup olmadığının, adına fatura düzenlenen şirket kayıtları da incelenerek karşılaştırılması, belirtilen dönemde sanığın hangi çekleri tahsil ettiğinin araştırılması, çeklerle ilgili ödemelerin kime, hangi tarihte yapıldığı, kayıtlara işlenip işlenmediği ve ödemeye ilişkin belge veya diğer makbuzların neler olduğunun araştırılması, onaylı suretlerinin dosyaya konulması, bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın bilirkişiye tevdiinin sağlanarak, sanığa satış için tevdii edilen malların miktarı, bunların hangi tarihlerde kime satıldığı, satış parası ya da çek verilip verilmediği, bu paranın katılan şirket kayıtlarında görünüp görünmediği, düzenlenen faturaların sahte olup olmadığı, bu faturaların, ilgili işyeri kayıtlarında görünüp görünmediği ve katılan şirketin, sanığın eylemleri sonucu zararının ne kadar olduğunun kesin olarak belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla Kanun’un aynı hükmünü değişik zamanlarda birden fazla kez ihlal ederek haksız menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
b-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.