Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/12851 E. 2014/1040 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12851
KARAR NO : 2014/1040
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/33405
MAHKEMESİ : İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/10/2008
NUMARASI : 2007/1064 (E) ve 2008/920 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın 8/116 payı tapuda kendi adına kayıtlı olan gayrimenkul hissesini, 11/11/2005 tarihinde Y.. E..’e satarak tapu kaydını devrettiği halde bunu gizleyerek, elinde bulunan eski tapu örneğini kullanıp yerin sahibi olduğuna ve 05/08/2006 tarihinde tapu kaydını devredeceğim şu anda ipotek bulunduğundan devir yapamıyorum diye katılanı ikna ettikten sonra, aralarında yaptıkları satış sözleşmesiyle 20/01/2006 tarihinde katılana 59.000. TL peşin para ve 2.000 TL’lik çek alarak satmak suretiyle menfaat temin etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığa atılı dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluştuğu ve mahkumiyeti gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 23/01/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.