YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12783
KARAR NO : 2014/5061
KARAR TARİHİ : 19.03.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/161065
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2010
NUMARASI : 2009/122 (E) ve 2010/388 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın suç tarihinde Aydın İli milletvekili aday adayı konumunda iken katılan ve katılanın yeğenini Kültür Bakanlığında kadrolu işe koyabileceğini, o tarihte Kültür Bakanlığı görevini yürüten A.. K..’un yakını olduğunu ve parti içerisinde etkisinin bulunduğunu söyleyip 2000 TL para ve 1800 TL de telefon görüşmesi söz konusu olmak üzere katılanın 3800 TL sini almak suretiyle katılanı dolandırdığı iddia edilenn olayda; eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/2 maddesinde düzenlenen “Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza
mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken duruşmaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasanın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.