Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/12761 E. 2012/43414 K. 15.10.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12761
KARAR NO : 2012/43414
KARAR TARİHİ : 15.10.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Temyiz isteminin reddi, mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Sanık … hakkında yapılan temyiz incelemesinde;
Temyiz isteminin reddine dair 04.01.2010 gün ve 2011/163 esas, 2011/470 karar sayılı ek kararda bir isabetsizlik görülmediğinden, bu karara yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, temyiz isteminin reddine dair ek kararın ONANMASINA ,
2-Sanıklar …, …, …’ın işlediği dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanık …’in, müşteki …’nın …’daki … yerine gelerek … ili Develi ilçesinde bulunan bir asker arkadaşının evinde çok sayıda altın para bulunduğunu bunları satmak istediğini söyleyerek kendilerine yardımcı olmasını istediği ve 2 adet gerçek Osmanlı altınını müştekiye verdiği, müştekinin bu altınları tanık …’e gösterdiği ve O’nun da bu altınların gerçek olduğunu ve tanesinin 450 TL olduğunu bildirmesi üzerine, yanlarına …’li olması nedeniyle kendilerine yardımcı olması için tanık …’ı da alarak hep birlikte …’ye gittikleri, … ve … …’in burada kendisini … olarak tanıtan sanık … ile buluşarak bir eve gittikleri, burada …’nin babası … olarak tanıtılan sanık …’ın, …’de tanındıkları için altınları satamadıklarını, gereçek değeri 450 Tl olan 2475 adet altını tanesi 150 TL’den satabileceklerini söyleyerek sahte altınları gösterdiği, para bulmak için …’ a döndükten sonra müşteki …’nın arkadaşı olan müşteki …’e durumu anlattığı ve …’in 75.000 TL, …’nın da 25.000 TL bularak, altınların bir kısmını almak için yeniden … ve … ile …’ye gittikleri ve burada sanık … ile bir araya gelip diğer sanıklar ile buluşmaya gittiklerinde, sanık …’in … …’i arayarak kendilerini gördüğünü, çok kalabalık olduklarını, altınları satmaktan vazgeçtiğini söyleyerek tanık …’in müşteki … ve tanık …’ı götürmesini sağladıktan sonra, parayı babası …’a sanık … verdikten sonra kendisinin altınları müşteki …’e teslim edeceğini bildirmesi üzerine … …’in tek başına parayı alarak müşteki …’in yanından ayrıldığı, köşeyi dönünce şüphelenen müşteki …’in kendisini takip ettiği, olay yerine yakın bir yerde park halinde bulunan sanık …’nın kullandığı araca binerek uzaklaştığını gördüğü, takip etmesine rağmen yetişemediği, daha sonra Nevşehir’de müştekilerden aldıkları para ile yakalanan sanıkların, müştekiler ve tanıklar tarafından teşhis edildikleri, yanlarında çok sayıda değersiz madeni para ve 1 adet Osmanlı altınının ele geçirildiği, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde müştekileri dolandırdırdıkları anlaşılmakla, atılı suçtan mahkumiyetlerine dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıklar hakkında 4’er yıl takdir edilen temel cezadan TCK 43. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım yapılırken, 5 yıl hapis cezası yerine, 4 yıl 12 ay hapis cezasına hükmedilmesi ve sanık …’in adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyeti bulunduğu halde TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 15.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.