YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/12069
KARAR NO : 2013/14218
KARAR TARİHİ : 26.09.2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, Görevi kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; katılan ile sanık …’ın 14.12.2005 tarihinde boşandığı, sanık … ve katılan ile sanık …’in kızları tanık… tarafından katılan aleyhine nafaka davası açılan nafaka davası sonucunda 18.04.2007 tarihli mahkeme kararı ile katılan tarafından tanık …’ya ödenmek üzere aylık 150 TL yardım nafakasına hükmedildiği, tanık …’nın 14.05.2007 tarihinde evlenerek Lalapaşa ilçesine yerleşmesinden dolayı …’ye gelip nafakayı almasının zor olacağından bahisle annesinin nafakayı icra müdürlüğünden alması için sanık …’e kendi imzası ve el yazısıyla hazırladığı özel vekaletnameyi verdiği, bu vekaletnameyi kullanarak sanık …’in 11.02.2008 ve 09.04.2008 tarihlerinde nafakayı icra müdürlüğünden aldığı,
nafaka ödemesini sanık icra müdürü … tarafından yapıldığı, ancak o yer Cumhuriyet savcısı tarafından söz konusu nafaka dosyası üzerinde yapılan incelemede özel vekaletnamenin dosyada bulunamadığı, vekaletin sonradan dosyaya konulması şeklinde gerçekleştiği dolayısıyla, sanık …’in dolandırıcılık ve sanık …’in görevi kötüye kullanma suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık …’in kendisine verilen özel vekalet uyarınca nafakayı icra müdürlüğünden aldığı, sanık …’in de yine özel vekalete dayalı olarak ödeme yaptığının anlaşılması ile atılı suçların unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.