Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/11721 E. 2014/4903 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/11721
KARAR NO : 2014/4903
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/265502
MAHKEMESİ : Manavgat 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 17/02/2011
NUMARASI : 2009/931 (E) ve 2011/91 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, şikâyetçinin iş yerine hakkında beraat kararı verilen S.. A.. ile birlikte gittikleri, daha önce kendisinin doktor olduğunu ve evleneceğini söyleyerek S.. A..’yı aldatan sanığın şikâyetçiye Seyhan’ı eşi olarak tanıttığı ve şikâyetçinin satışa sunduğu daireyi beğendiklerini ve satın almak istediklerini söyledikleri, sanığın kendisine ait İstanbul’daki daireyi satıp geleceğini söyleyerek şikâyetçinin yanından ayrıldıkları, sonrasında telefonla şikâyetçiyi aradığı ve İstanbul ilinde olduğunu evi sattığını yarın gelip evi alacağını söylediği, bir gün sonra tekrar arayıp eşi olarak tanıttığı Seyhan’ın geleceğini ve 2 adet bilezik alacağını ve parasını gelince kendisinin vereceğini söylediği, şikâyetçinin kuyumcu olan kardeşi Kenan’ı arayarak Seyhan isimli bayan geldiğinde bilezik vermesini söylediği, Seyhan’ın sanığın söylemesi üzerine kuyumcuya gidip bileziği aldığı ve sanığa telim ettiği, sanığın bir gün sonra kuyumcuya gelerek bileziğin olmadığını yeni bir burma bilezik istediğini söylediği tanık Kenan’dan bileziği alıp ayrıldığı olayda, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bir başka suçtan hükümlü olarak Gaziantep E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan sanığın istinabe yoluyla alınan ifadesinde savunmasını yaparak esas mahkemesinde ifade vermek istediğine dair bir beyanının bulunmaması, yargılamaya konu suç için kanunda öngörülen hapis cezasının alt sınırının beş yıldan az olması hususları gözetilerek, sanığın savunmasının istinabe yoluyla alınmasının savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olmadığı sonucuna ulaşıldığından, bu hususta bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın suça konu altınlar için şikâyetçiye 900 TL para havale ettiğini beyan etmesi ve bu hususta Garanti Bankası para dekontlarını mahkemeye ibraz etmesi karşısında, sanık hakkında kısmi iade nedeniyle TCK’nın 168/4. maddesinin uygulanma koşullarının oluşup oluşmadığı tartışılmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.03.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.