Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/11714 E. 2014/69 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/11714
KARAR NO : 2014/69
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi,nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için,eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Dosya kapsamında yargılanan ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilen temyiz dışı sanık …’ın, sanık …’a ait … seri numaralı sağlık karnesini alarak, tedavi olmak
amacıyla Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesine müracaat etmek suretiyle muayene olduğu; ancak aynı gün hastanede görevli hemşire tarafından başkasına ait sağlık karnesi kullanıldığının anlaşılması üzerine buna ilişkin tutanağın tanzim edildiği, muayene masrafı olan 24 TL ücretin, aynı gün sanık … tarafından ödenerek kamu kurumu zararının karşılandığı, bu şekilde sanık …’ın, kendisine ait sağlık karnesinin, temyiz dışı sanık … tarafından kullanılarak muayene olunması eylemine iştirak ederek kamu kurumu zararına dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanık …’a ait olan ve üzerinde hiç bir şekilde tahrifatın yapılmadığı tespit olunan sağlık karnesinin, temyiz dışı sanık … tarafından muayene olmak amacıyla adı geçen hastaneye ibraz edildiği ve sonrasında sanık …’in muayene edildiği, sağlık karnesinin incelenerek denetlenmesi neticesinde aynı gün durumun fark edilerek bu hususta tutanak tanzim edildiği dikkate alındığında; eylemin, hastane görevlilerinin inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte hile olarak kabul edilemeyeceğinden dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmayacağı, sanık …’ın savunmalarına, tanzim edilen tutanaklara ve tüm dosya kapsamına göre de; sanık …’ın, kendisine ait sağlık karnesinin diğer sanık … tarafından kullanıldığını bildiğine ve bu şekilde söz konusu eyleme iştirak ettiğine dair savunmalarının aksini gösterecek, somut, kesin ve inandırıcı delillerin elde edilemediğinin anlaşılması karşısında; sanık …’ın beraatine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.