Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/11687 E. 2014/44 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/11687
KARAR NO : 2014/44
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

Tebliğname No : 15 – 2011/241158
MAHKEMESİ : İstanbul 22. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2010
NUMARASI : 2010/296 (E) ve 2010/773 (K)
SUÇ : Hizmet nedeneyle güveNİ kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılan şirket ile sanıklar arasında 22/07/2007 tarihinde yapılan Finansal Kiralama sözleşmesi ile sanıklara bir adet traktörün kiralandığı, bir süre sonra sanıkların kira bedelini ödemedikleri gibi yapılan ihtarnameye rağmen sözleşmeye konu traktörü teslim etmeyerek hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
Sanıkların kira bedelini ödememesi nedeniyle, katılan şirket tarafından sözleşmenin feshedildiği, ilgili Ticaret Mahkemesi’nde açılan dava sonucunda, sözleşmeye konu mal üzerine de tedbir konulduğu, sanıkların, 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nun 15., 17., 24., ve 25. maddeleri ile 22/07/2007 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi’nin 25., 26. ve 28. maddelerinde öngörülen “iade zorunluluğunu” yerine getirmeyerek, suça konu traktörün ihbarnamenin 28/07/2009 tarihinde tebliğini belirtilen süre içerisinde şirketin gösterdiği adrese iade etmedikleri, bunun için yasal bir gerekçe göstermediği, yapılan haciz işlemlerinden sonra icra aracılığıyla mala el konulduğu, buna göre, sanıklara 2009
yılında ihtarname gönderdikten sonra, katılanın 24/08/2010 tarihinde icraya geçtiği, bu tarihe kadar sanıklar tarafından, bir teslim yapılmadığı, teslimin, ancak 23/08/2010 tarihinde hacizle sağlandığı, yapılan bu teslimin, suçun oluşumunu engellemeyeceği, sanıkların, bu aşamaya kadar kiralanan malın tesliminden hukuka aykırı olarak kaçındıkları, böylece, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri tüm dosya kapsamına göre sabit olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 155/2 maddesine göre mahkumiyetlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.