Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/11287 E. 2012/46042 K. 20.12.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/11287
KARAR NO : 2012/46042
KARAR TARİHİ : 20.12.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala Zarar Verme

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder.Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Somut olayda; katılanların sanıklara ait evde kiracı oldukları ancak evin alt kısmında yer alan deponun kira sözleşmesine konu olmadığı, bahçe ve inşaat malzemeleri koymak için katılanların bu depoyu sanık … Orpak’dan istedikleri, sanığın da kendi insiyatifi ile depo olarak kullanmaları maksadıyla katılanlara verdiği ancak bir süre sonra katılanların burada çok sayıda kedi beslemeye başladıkları, bu kedilerin seracılık yapan sanıkların bahçelerine ve seralarına zarar vermeleri nedeniyle bu durumdan rahatsız olan sanıkların, katılanlar tarafından kedilerin rahatlıkla girip çıkması için deponun yan tarafına yapılan demir kapıyı söküp buraya duvar örmek suretiyle kapattıkları olayda, sanıkların mülkiyeti kendilerine ait depoya zarar verme kastı ile hareket etmediklerinden bahisle beraatlerine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13.maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve sanık … müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “Sanık …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.000 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa verilmesi” fıkrasının eklenmesi suretiyle 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 322.maddesi uyarınca hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.