Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/1109 E. 2013/15168 K. 09.10.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/1109
KARAR NO : 2013/15168
KARAR TARİHİ : 09.10.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılan …’nın, satmak istediği … plakalı Tempra marka araca araçta yazılı irtibat telefonunu kullanarak müşteri olan sanık …’in 8.000,00 TL karşılığında suça konu aracı satın almak üzere katılan ile anlaştığı, aracın borcu olmadığına dair yazıyı alınca katılandan kendisini aramasını istediği, olay günü katılanı telefonla arayan sanık …’in …’ten gelen yeğeni sanık …’yi … terminalinde karşılamasını, …’e gelemeyeceğinden birlikte …’e gelmelerini, aracın parasını da …’te vereceğini söylediği, …’e gelen katılandan noterden sanık … adına süreli vekaletname aldıkları, “yemek yiyelim, hem para işini konuşalım” diyerek lokantaya gittikleri, sanık …’in
lokantada cep telefonundan bir bayanla konuşarak bayana hitaben “Altınları bozdurdun mu? Aracın parasını vereceğim” dediği, karşıdaki kişinin de kuyumcuda olduğu, altınların 7.500,00 TL tuttuğu şeklinde sözler söylediği izlenimini doğuracak konuşmalar yapıp “Kalan 500,00 TL’yi sağdan, soldan bul” şeklinde sözler söylediği, sonrasında kalan parayı bulmaya gidiyorum diyerek katılandan aracın ruhsat ve anahtarını alıp çıkan sanık …’in bir daha geri dönmediği, sanık …’nin de telefon etme bahanesiyle lokantadan ayrılıp izini kaybettirdiği olayda;
1-Sanık … müdafisinin temyiz talebine yönelik olarak yapılan incelemede;
Sanık müdafiinin yüzüne karşı tefhim olunan 10/04/2008 tarihli mahkumiyet hükmüne yönelik, yasal süresi geçtikten sonra yaptığı, 21.04.2008 havale tarihli dilekçesi ile vaki temyiz talebinin, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık … müdafisinin temyiz talebine yönelik olarak yapılan incelemede;
Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, ONANMASINA, 09.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.