YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10804
KARAR NO : 2014/4456
KARAR TARİHİ : 11.03.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/244706
MAHKEMESİ : Yomra Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/05/2011
NUMARASI : 2011/7 (E) ve 2011/42 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hırsızlık suçunda ise; menkul bir malın, sahibinin rızası dışında alınması, mal üzerinde mağdurun zilyetliğine son verilmesi, mağdurun suç konusu eşya üzerindeki zilyetlikten doğan tasarruf haklarını kullanmasının olanaksız hale gelmesi söz konusudur.
Sanığın, bir yeri aramak için şikayetçiden geçici olarak aldığı cep telefonuyla, şikayetçinin yanından uzaklaşarak telefonu başkasına sattığının iddia ve kabul olunması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12/06/2012 tarih ve 2011/15-440 esas, 2012/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere, eylemin hırsızlık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Asliye Ceza Mahkemesi’ne ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 11/03/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.