Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/10728 E. 2014/496 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10728
KARAR NO : 2014/496
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/60342
MAHKEMESİ : Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2009
NUMARASI : 2009/354 (E) ve 2009/403 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sigorta edenin dolandırılması, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Suçun oluşması için, sigorta bedelini almak üzere, zararın gerçekleştiğini ileri sürerek bu bedeli sahte işlem ve belgelerle almaları yada almaya kalkışmaları gerekir. Olayla ilgili belgeler sigorta kurumuna sunulmadıkça suçun icra hareketleri başlamaz. Failin sigortalı malını, sigorta bedelini almak için tahrip etmesi, yakması, bozması, yok etmesi kandırmaya yönelik ağır yalandır ve hiledir. Bu şekilde sigorta bedelinin alınması halinde dolandırıcılık suçu oluşur. Failin sigorta edilen veya sigorta bedelini alacak kişi olması gerekmez. Sigortanın türü de önemli değildir. Mal veya yaşam sigortası mali sorumluluk sigortası vb. olabilir. Yanıltıcı uygulamaların sadece araç sigortalarında değil, bedeni hasarlar da dâhil olmak üzere her tür sigorta alanında yapıldığı, sigorta şirketinin sözleşme şartları çerçevesinde ödememesi gereken bir hasarı ödetmek amacıyla sigorta şirketine bilerek yanlış bilgi verilmesi veya önemli bir hususun gizlenmesi ya da sigorta süresi içerisinde kasıtlı olarak bir hasara sebep olunması veya hasarın miktarının olduğundan fazla gösterilmesi suretiyle yarar sağlanması şeklinde ortaya çıktığı gözlemlenmektedir.
Sanıklardan Talip’in organizasyonları içinde fikir ve eylem birliği içinde hareket eden sanıkların, gerçeğe aykırı olarak,…. plakalı araçların ve … plakalı araçların karıştıkları ileri sürülen sırasıyla 06.09.2008 ve 09.09.2008 tarihli “Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanaklarını” tanzim edip sözde kazalar nedeniyle ilgili sigorta poliçelerine istinaden katılan sigorta şirketinden tazminat istemlerinde bulunmaları eylemlerinin “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenebilmesi amacına yönelik olarak; sanık Yeter tarafından Ankara 8. Asliye Ticaret, sanık Derya tarafından Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemelerinde katılan şirket aleyhine açılmış bulunan tazminat davalarına ilişkin sırasıyla 2009/53 E ve 107 E sayılı dava dosyalarının getirtilip incelenmesi, ayrıntılı özetlerinin tutanağa geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren bilgi-belgelerin onaylı örneklerinin intikalinin sağlanması, 06.09.2008 ve 09.09.2008 tarihli kaza tespit tutanaklarındaki yazı-rakam ve imzaların sanık Talip ve ilgililerine ait olup olmadığı hususunda uzman bilirkişiden rapor alınması, sanık Talip’in araçları kaza yerinden çekmekte kullandığını söylediği … plakalı aracın sahiplik bilgilerinin ilgili idareden temin edilmesi, … Oto Kurtarma (M… K..- U… VD…07956) ve … Oto Servisi (U… VD…6863) ünvanlı mükellef işletmelerin sahiplerinin açık kimliklerinin belirlenmesi, gerektiğinde tanık olarak dinlenmeleri, sanık Talip’in bu işletmelerle olan bağının açıklığa kavuşturulması, 15.10.2008 ve 05.11.2008 tarihli Araştırma Raporlarını düzenleyen N. K..’nun tanık sıfatıyla beyanının iddia ve savunmalar doğrultusunda alınması, iddiaya dayanak yapılan S. K.. (dosya no: 5..0) kaza tespit tutanağı ile ilgili dosya akıbetinin öğrenilmesi, 06.10.2008 ve 22.11.2008 tarihli kesin ekspertiz raporları düzenleyicilerinin, kaza tespit tutanakları içeriğine göre tespit olunan hasarların uyum gösterip göstermediği hususunda dinlenmeleri, mümkün ise sanıkların kullandıkları cep telefonu aboneliklerinden yola çıkılarak kaza saatlerinde aynı mahallede yer alıp almadıklarının baz istasyonu verilerine göre belirlenmeye çalışılması, sürücülerin iddia edilen kazalar nedeniyle yaralanmalarının, bu hususta sağlık kuruluşlarına başvurularının olup olmadığının soruşturulması, 03.06.2009 tarihli bilirkişi raporuna neden itibar edilmediğinin denetime olanak sağlayacak şekilde hükmün gerekçe kısmında ortaya konulması, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik soruşturmayla yazılı şekilde kararlar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan beraat hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.