Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/10718 E. 2014/4357 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10718
KARAR NO : 2014/4357
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/55014
MAHKEMESİ : Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/03/2009
NUMARASI : 2007/494 (E) ve 2009/170 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Serbest muhasebeci mali müşavir A.. K..’nin yanında muhasebe elemanı olarak görev yapan sanığın, muhasebe işlerini yürüttükleri G.. A..’dan vergi borcunu yatırmak için almış olduğu 7.000,00 TL’yi ilgili kuruma yatırmayarak kişisel işlerinde kullandığı, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Serbest muhasebecilerin 3568 sayılı Kanun’un 2. maddesinde belirtilen görevlerinin arasında vergi borcunu yatırmak gibi bir görevleri olmadığı gibi, Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin Mecburi Meslek Kararlarına ilişkin 26.01.1996 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1’inci maddesinde yer alan “Meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar” şeklindeki hükmüne göre, mali müşavir olan Ahmet’in yanında çalışan sanığın, vergi borçlarının yatırılması için şikayetçi tarafından verilen paraları ilgili kuruma yatırmayarak özel işlerinde kullandığının iddia ve kabul olunması karşısında; eyleminin yanında çalışmış olduğu A.. K..’ye karşı olmayıp, müşterileri olan Giyasettin’e yönelik olduğu, 7.000,00 TL’nin kendisine serbest muhasebecinin yanında çalışmış olması nedeniyle verildiği, suça konu paranın yatırılmasının sanıkla şikayetçi arasındaki görev ilişkisi kapsamında olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, TCK’nın 155/1. maddesi gereğince güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca uygulama yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
2-Sanığın, şikâyetçi Giyasettin’den değişik dönemlere ilişkin vergi borçları karşılığında almış olduğu paraları ilgili kuruma yatırmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK’nın 43. maddesinde yer alan zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi