Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2012/10160 E. 2014/207 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10160
KARAR NO : 2014/207
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı,veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; sanığın hizmet sözleşmesi uyarınca … Şirketi’nin taşımacılığını yaptığı motorin yükünü Irak devletine götürmek üzere teslim aldığı, Habur gümrük sahasına geldiğinde yapılan tartım neticesinde sevk gümrüğüne göre taşıması gereken yükten 440 kg eksiklik olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanığın kendisine hizmet ilişkisi gereğince teslim edilen yükün bir kısmını kendi yararına kullandığı anlaşılmakla, atılı suçun sübut bulduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sairtemyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Adli para cezalarının infazını düzenleyen 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/3 maddesinde adli para cezasının ödeme emrinin tebliği üzerine belli süre içinde ödenmesi gerektiği açıkça düzenlenmiş olduğu halde, TCK’nın 52/4. maddesi gereğince adli para cezasının taksitle ödenmesine karar verilirken hüküm fıkrasında “hükmün kesinleşmesinden itibaren” denilmek suretiyle ilk taksidin ödenme zamanı konusunda yasaya aykırı hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasının takside bağlanmasına ilişkin hükümde yer alan “hükmün kesinleşmesinden itibaren” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.