YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10129
KARAR NO : 2014/3929
KARAR TARİHİ : 04.03.2014
Tebliğname No : 15 – 2011/256117
MAHKEMESİ : Sultanbeyli 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2011
NUMARASI : 2009/1483 (E) ve 2011/370 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık (değişen suç vasfı nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Davaya katılmalarına karar verilmeyen M.. K.., G.. S.. ve M.. E..’ın, gerekçeli karar başlığında “katılan” olarak gösterilen taraf sıfatlarının “müşteki” olarak mahallince düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi,failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Türkan Aracılık Hizmetleri ünvanlı fatura ödeme merkezini işleten sanığın, elektrik, su, doğalgaz idaresi, GSM operatörü, Türk Telekom gibi firmalar ile anlaşması bulunmadığı halde, ilgili kuruluşlara ödemek üzere şikayetçilerden tahsil ettiği fatura bedellerini, ilgili kurum hesaplarına aktarmayarak uhdesinde tutması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanığın değişik zamanlarda, farklı mağdurlardan tahsil ettiği fatura bedellerini uhdesinde tutması şeklindeki eyleminin, mağdur sayısınca suç oluşturacağının gözetilmemesi,
2- Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/03/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.