YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2012/10016
KARAR NO : 2014/3858
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
Tebliğname No : 11 – 2010/212867
MAHKEMESİ : Kartal 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 19/11/2009
NUMARASI : 2009/213 (E) ve 2009/1282 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanığın temyiz talebine yönelik incelemede;
Sanık 03/09/2012 havale tarihli dilekçesiyle temyiz isteminden vazgeçtiğinden, dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2-Katılan vekilinin temyiz talebine yönelik incelemede;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılana ait şirketinin muhasebe finans bölümünde yardımcı olarak çalıştığı, bu sıfatla şirketin banka hesaplarına giren paraları hazırladıkları evraklarla diğer çalışan arkadaşlarının bankadan çekip vergi ve sair harcamalar için sanığa teslim edildiği, sanığın teslim edilen bu paraları her defasında ödenmesi gerekenin altında ödeme yapıp kalanı üzerine tuttuğu ve mal edindiği, böylece şirketi toplam 73.000 TL zarara uğrattığı olayda, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 43/1. maddesi kapsamında, aynı suç işleme kararıyla kanunun aynı hükmünü birden fazla ihlal ederek, değişik zamanlarda birden fazla kez menfaat temin etmiş olması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.