Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/68043 E. 2013/11232 K. 17.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/68043
KARAR NO : 2013/11232
KARAR TARİHİ : 17.06.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın sahte belgeler ile bankaya müracaat ederek kredi almaya çalışması şeklinde iddia ve kabul edilen eyleminde uygulama maddesinin 5237 Sayılı TCK’nun 158/1-j maddesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması sonucu değiştirmediğinden bozma nedine yapılmamıştır.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın … adına düzenlenen ve kendi fotoğrafının yapıştırıldığı sahte nüfus cüzdan aslını ve sahte ikametgah ilmuhabiri, çalışma belgesi, vergi levhası ve imza sirküleri ile Türk Ekonomi Bankası Aksaray şubesine başvurarak kredi başvuru formunu … adıyla imzalayarak kredi talebinde bulunduğu, banka yetkililerinin belgeleri incelerken şüphelenmesi üzerine polise haber verilmesi sonucu, sanığın üzerinde sahte … kimliği ile yakalandığı ve böylece resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
Sanığın adli sicil kaydında, suç tarihinden önce ve sonraki tarihlerde işlediği suçlardan dolayı akıl hastalığı nedeniyle güvenlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği anlaşılmakla; suç tarihi itibariyle sanık hakkında TCK’nın
32. ve 57.maddelerinin tatbikini gerektirir bir akıl hastalığı bulunup bulunmadığı tespit edilmeden, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre;
Dolandırıcılık suçundan hükmedilen hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle, asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini,
TCK’nun 53.maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.