Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/67962 E. 2013/11467 K. 19.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/67962
KARAR NO : 2013/11467
KARAR TARİHİ : 19.06.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik,
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi,kullanılan hilenin şekli,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Katılan …’ün, suç tarihinden bir sene kadar önce Konya Merkez … ilçesi … Mahallesinde bulunan 56.924 m2 arsasını satacağını emlakçısı tanık … ve onun yanında bulunan sanık …’ya söylediği, sanık …’ın da iyi bir müşteri bulduğunu söyleyerek, işlemleri yaptırmak üzere katılan …’dan tapu fotokopisini, kimlik fotokopisini ve 2 tane fotoğrafını aldığını, işlemleri tamamladığında imza için kendisini çağıracağını söylediği, ertesi gün sanığın katılana alıcının parayı temin edemediğinden vazgeçtiğini söylemesi üzerine katılanın da evraklarını geri istediği, sanığın katılandan aldığı evrakları katılan bulunmadığı bir sırada iş yerine bıraktığı, katılanın evrakları kontrol ettiğinde bir tane fotoğrafının eksik olduğunu gördüğü halde düşmüş olabileceğini düşünerek üzerinde durmadığı, sanığın bu şekilde katılana ait arsaya ilişkin bilgileri ele geçirdikten sonra, açık kimliği tespit edilemeyen bir şahsın fotoğrafının bulunduğu ve katılan …’a ait kimlik bilgilerinin yer aldığı tamamen sahte oluşturulmuş bir nüfus cüzdanıyla aynı şahsın … gibi davranarak Bakırköy 22. Noterliğinde düzenlettirdiği 03/08/2006 günlü 35861 yevmiye nolu içeriği sahte vekaletle, Karatay ilçesi … Mahallesi mevkiindeki gayri
menkulü satması için … adına düzenlenen sahte nüfus cüzdanını kullanan ve açık kimliği tespit edilemeyen bir diğer şahsa vekalet verildiği, … kimliğini kullanan ve kimliği tespit edilemeyen bu şahsın sahte düzenlenen vekaletname ile Karatay Tapu Müdürlüğünde işlem yapacağı sırada, vekalet verenin mülk sahibi olmadığının anlaşılacağı düşüncesiyle noterlikte düzenlenen vekaletin tamamı mülk sahibi …’ün resmi konulmak suretiyle sahte olarak “SURET (örnektir)” şeklinde yeninden düzenlendiği, kimliği tespit edilemeyen ancak … kimliğini kullanan şahsın, sahte olarak oluşturulan bu suret vekaletname ile arsayı 07/08/2006 tarihinde açık kimliği tespit edilemeyen ve … kimliğini kullanan başka bir şahsa satarak tapuda devrettiği, … kimliğini kullanan şahsın ise bu gayrimenkulü 10/08/2006 günü katılan …’ye satarak devir işlemini gerçekleştirdiği, … tarafından arsa bedelinin 80.000,00 TL’lik kısmının tapu dairesinde satışa aracılık eden sanık …’ya verildiği, kalan 379.000,00 TL’nin ise aynı gün katılan …’ın tanıdığı olan kuyumcu …’nin dükkanında tanıklar huzurunda sanık …’ya verildiği, sanık … hakkında yapılan yargılama sonucunda Konya 3. Ağır Ceza mahkemesi tarafından verilen 14.11.2007 tarihli karar ile sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 21/06/2010 tarih ve2010/791 E, 2010/7046 K sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği, dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün ise CMK’nın 231. maddesinin değerlendirilmesi zorunluluğundan bahisle bozulmasına karar verildiği, bozma üzerine yapılan yargılamada, sanıklar … ve … hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan açılan davaların hukuki ve fiili irtibat nedeniyle diğer sanık … hakkındaki dava ile birleştirilerek görüldüğü, adı geçen sanıklar Selahattin Saatçi ve … hakkındaki iddianameye göre ise, Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakcılık ve Organize Suçlarla Mücadele Müdürlüğünce, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, nitelikli dolandırıcılık vs. suçlarından yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, sanık …’ın evinde yapılan aramada ele geçirilen HUNDAİ marka 2X-56X ibareli üzerinde … adına vekaletname örneği yazılı CD üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde Bakırköy 22. Noterliğince … tarafından …’a vekalet verildiğini gösterir sahte vekaletnamenin, …’ın evinde yapılan aramada el konulan CD içeriğinde yer alan yeni Microsoft World belgesi isimli dosyada kayıtlı bulunduğu, belgenin sanık … tarafından 08.06.2006 tarih, 12:32:28 zaman diliminde oluşturularak CD’ye kaydedildiğinin tespit edildiği, sanık … ile katılan …’ün imza ve yazı örnekleriyle sahte olduğu belirtilen Bakırköy 22. Noterliğince düzenlenen 03/08/2006 tarih ve 35861 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vekaletname aslı ve bu vekaletname sureti ile tapu belgeleri üzerinde yaptırılan kriminal inceleme sonucu düzenlenen raporda, bahsi geçen vekaletname ve vekaletname suretleri ile tapu belgelerindeki imza ve yazıların, katılan … ve sanık …’ın eli ürünü
olmadığının tespit edildiği, bu şekilde sanıkların … ile birlikte eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ederek sahte belgelerle katılan …’a ait gayrimenkulün tapuda satışını gerçekleştirmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlemiş oldukları iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda;
1-Sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar … ve … hakkında nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kurulan beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Sanık …’ın 09/03/2011 tarihli oturumda; evinde yapılan aramada ele geçirilen ve suça konu sahte vekaletnamenin bulunduğu CD’nin, eşi tarafından kiraya verilen üçüncü kattaki kiracılara ait olduğunu, kira bedelini ödemedikleri için kiracıları çıkarıp eşyalarını da attığını belirtmesi, evini kiraladığını söylediği şahısların kimlik ve adreslerine ilişkin hiçbir bilgi verememesi, yine suça konu sahte vekaletname formatının sanık …’nin bilgisayarında 08.06.2006 tarihinde oluşturularak CD’ye kaydedildiğinin bilirkişi raporu ile kesin olarak tespit edilmesi karşısında; bu hususlar karar yerinde açıkça tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde sanıkların beraatlarına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.06.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.