Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/67957 E. 2013/11285 K. 17.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/67957
KARAR NO : 2013/11285
KARAR TARİHİ : 17.06.2013

MAHKEMESİ :Ağır ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık müdafii, yerel mahkeme hükmünü duruşma talepli olarak temyiz etmiş ise de, suçun vasfı ve cezanın miktarına göre, 5320 Sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı yasanın 318. maddesi gereğince duruşma isteminin reddi ile yapılan incelemede,
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, Adana ilinde faaliyet gösteren … Odun Kereste ve Nakliyat Ltd Şti’nin Ziraat Bankası Kanalköprü Adana şubesinde bulunan … numaralı hesaba ait 31/12/2004 tarihinde çalınan çekler arasında yer alan, … seri numaralı 05.06.2005 tarihli, 4.800 Türk Lirası bedelli çeki sahte olarak düzenledikten ya da sahte olarak düzenlenmiş
olan bu çeki bir şekilde ele geçirdikten sonra yaptığı alışveriş sırasında katılan …’ya verdiği olayda, nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarının oluştuğu yönündeki kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın 5237 sayılı TCK’nun 158/1-f maddesinin son fıkrası uyarınca adli para cezasının miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağının gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,17/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.