Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/67888 E. 2013/11287 K. 17.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/67888
KARAR NO : 2013/11287
KARAR TARİHİ : 17.06.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma (Değişen suç vasfı nedeniyle Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme)
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanık …’ın, şikayetçi işletmenin yönetim kurulunda bulunduğu esnada kendisine tanınmış olan yetki ve güveni kötüye kullanarak Vakıf İktisadi işletmesinin bilgisi ve talimatı olmadan kendisinde bulunan şifreyle 12.06.2006 tarihinde işletmenin Koçbank-Güneşli şubesine ait vadesiz mevduat hesabında bulunan 20000 TL parayı kendisine ait olan … isimli şirket hesabına internet üzerinden havale yaparak aktardığı, bu konuda uyarılması sonucunda ise 22.06.2006 günü 14500 TL parayı hesaba yeniden aktarmasına rağmen geri kalan meblağı iade etmediğinin iddia edildiği olayda;
1-Sanığın aşamalardaki savunmalarında katılan tarafla aralarında husumet bulunduğunu, hesabına onlar tarafından para gönderildiğini belirtmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, söz konusu havalenin yapıldığı tarih ve saatte, yapılan işlem ile ilgili IP numarasının tespit edilerek, bu numaranın sanığın bilgisayarına olup olmadığı, başka bir bilgisayara ait olduğunun tespit edilmesi halinde ise, bu bilgisayarın sanık ile ilgisinin bulunup bulunmadığının kesin olarak belirlenmesi, sanıkta bulunduğu belirtilen şifrenin görevi gereği kendisine verilip verilmediğinin araştırılması ve sanığın parayı aktardığı iddia edilen hesap hareketlerinin ,
getirtilmesinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesis edilmesi,
Kabule göre de;
2-Yargıtay CGK’nın 17.11.2009 tarih ve 11-193-268 sayılı kararında da açıklandığı üzere; sanığın yönetim kurulunda bulunduğu Vakıf İktisadi işletmesinin yetkili temsilcilerinin bilgisi ve talimatı olmadan kendisinde bulunan şifreyle banka hesaplarına ait internet şifrelerini kullanarak taşınır nitelikteki parayı kendi şirketine ait banka hesabına bilişim sistemi içinde havale yapmak suretiyle yarar sağlamak şeklinde iddia ve kabul edilen eyleminin TCK’nın 142/2-e maddesinde tanımlanan “bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.