Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/67635 E. 2013/11193 K. 17.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/67635
KARAR NO : 2013/11193
KARAR TARİHİ : 17.06.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık … hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın hükümden sonra, 24/05/2010 tarihinde öldüğünün UYAP’tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında, hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1.maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanık … hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, sahte plaka, trafik tescil belgesi ve nüfus cüzdanını ibraz ederek katılana ait soya fasulyesini taşımak üzere yükleme yapmasına rağmen, malı ilgili yere teslim etmeyerek dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, nüfus idaresinin maddi varlığı olan nüfus cüzdanının ve trafik tescil şube müdürlüğü’nün maddi varlığı olan plaka ve ruhsatın kullanılması suretiyle suçun işlendiği dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesi kapsamında kamu kurumunun araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasanın 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı yönünden sanık …’nın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 17/06/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.