Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/66963 E. 2013/10248 K. 03.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/66963
KARAR NO : 2013/10248
KARAR TARİHİ : 03.06.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, şikayetçi …’na ait iş yerinden çalınan suça konu dört adet çeki bir şekilde ele geçirerek şikayetçi …’nin iş yerine gelip iş makinesi alımı konusunda onunla anlaştığı ve çekleri …’ye ciro ederek verdiği, şikayetçi …’nin yaptığı araştırmada çeklerin çalıntı olduğunu öğrendiği ve polise ihbar ettiği olayda,
1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Ceza Genel Kurulu’nun 08/06/2010 tarihli ve 2010/11-98, 143 sayılı kararında da belirtildiği gibi, 5237 sayılı TCK.nun 43/1 maddesinde bulunan, “değişik zamanlarda” ifadesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi için, suçların mutlaka değişik zamanlarda işlenmesi gerekli olup, somut olayda, suçta kullanılan çeklerin sanık tarafından aynı anda şikayetçi …’ye verildiği dikkate alındığında eylemin teselsül ettiğinden söz edilemeyeceği gözetilmeden TCK’nun 43. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.