Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/66460 E. 2013/9962 K. 29.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/66460
KARAR NO : 2013/9962
KARAR TARİHİ : 29.05.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkmiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıklardan …’in bankanın kredi vermemesi üzerine sanık …’ın sahibi olduğu … Hurdacılık İnşaat Ltd.Şti adına … plakalı aracı aldığı, ancak aracın şirket adına kayıtlı olduğu, …’in ödemeleri tamamlayıp …’a olan borcunu ödediği, ancak bu aracın… şirketinin borçlu olması nedeni ile 1.İcra Müdürlüğünün 2006/4087 sayılı dosyası kapsamında haczedilerek … cezaevi … yurdunda muhafaza altına alındığı,sanığın,haczin kaldırılmamasına rağmen haciz kararının kaldırıldığını belirten ve icra müdürünün imzası ile mühürünü taşıyan sahte olarak düzenlenen yazıyı …’e vererek aracın teslim alınması için yediemin deposuna gönderdiği, depo görevlisinin şüphe etmesi ile durumu icra müdürlüğüne sorması üzerine belgenin icra müdürlüğünce hazırlanmadığının ve sahte olduğunun belirlendiğinin Iddia edildiği somut olayda;Sanığın savunmasının aksini ispatlayacak şekilde diğer sanıklar … ve …’in sonradan değiştirdikleri atfı cürüm niteliğindeki beyanları dışında mahkumiyete yeterli ve inandırıcı şüpheden arındırılmış kesin kanıtların elde olunamaması karşısında; şüpheli durumun sanık lehine değerlendirilerek sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerekirken, savunmanın aksini ispatlayan kanıtların nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak sağlayacak şekilde açıklanmadan, yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre;
a-Yediemin deposunda görevli tanık …’in “aslında araçları teslime icra görevlileri geldiği için getirdikleri yazı bende kuşku uyandırdı” şeklinde beyanda bulunması karşısında;sanığa atılı Resmi belgede sahtecilik suçuna konu teşkil eden belge aslının dosyaya getirtilerek iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti, yapılan sahtecilikte aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayininin hakime ait olduğu da dikkate alınarak, söz konusu belgelerin mahkeme heyeti tarafından incelenip, özellikleri zapta geçirilmeden ve bu şekilde, belgenin iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespiti ile sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile hüküm tesisi,
b-TCK’nun 158/1-d maddesinde hapis cezası yanında adli para cezasıda öngörülmesine rağmen sadece hapis cezasına hükmedilmesi
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.