Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/66353 E. 2013/9856 K. 28.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/66353
KARAR NO : 2013/9856
KARAR TARİHİ : 28.05.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Davanın reddi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, yasal şartları oluşmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK.nun 11. maddesi uyarınca, bir Türk vatandaşı TCK.nun 13. maddesinde yazılı suçlar dışında, Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçu yabancı ülkede işlediği ve kendisi Türkiye’de bulunduğu takdirde, bu suçtan dolayı yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması ve Türkiye’de kovuşturulabilirliğin bulunması koşulu ile Türk kanunlarına göre cezalandırılabilir. Belirtilen koşullar kovuşturma şartı niteliğindedir. Bunun için failin Türk olması, Türkiye’de bulunması ve bu eylem nedeniyle yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması gerekir. Yurtdışında işlediği suçtan dolayı Türk vatandaşı hakkında yabancı ülkede mahkûmiyet veya beraat kararı verilmiş ve kesinleşmiş olması halinde artık Türkiye’de yeniden yargılama yapılamayacaktır,
Açıklamalar ışığında; iddianame kapsamına göre; sanığın, katılan … şirketi yetkilileri üzerinde güven sağlayarak Rusya’da kurulan “…” adlı şirkete, katılan şirketi ortak ettiği, bir süre sonra da kendi hisselerini Age şirketine Rusya’da devretmeyi teklif ederek Age şirketi tarafından kendisine duyulan güvenden de faydalanarak şirketçe vekaletname ile devir işlemlerini gerçekleştirmesi için gönderilen …’e Rusça belgeler imzalatarak katılan … firmasının “…” şirketinde ki %60 hissesini haksız yere devraldığı, devir işleminin yurtdışında düzenlenip, menfaatin temin edilerek neticenin gerçekleştiği cihetle, yüklenen suçun yurt dışında işlendiği, aynı eylem nedeniyle sanık hakkında yabancı ülkede kesinleşmiş bir hüküm verilip verilmediği Rusya adli mercileri nezdinde araştırılıp sonucuna göre

sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, olumsuz kovuşturma şartının açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.