YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/65997
KARAR NO : 2013/9811
KARAR TARİHİ : 28.05.2013
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanık …’in fikir ve işbirliği içerisinde hareket ettiği temyiz dışı diğer sanık … ile birlikte …’da oto kiralama işi ile iştigal eden katılandan 03/03/2006 tarihinde dokuz günlüğüne kiraladığı aracı sözleşmedeki sürenin hitamında katılana iade etmeyip ücretini de ödemeden kullanması, aracın katılanın araştırmaları neticesinde sanık …’ın…’daki evinin önünde kollukça ele geçirilip 23/05/2006 tarihinde katılana iade edilmesi şeklinde gelişen olayda, mahkemenin “güveni kötüye kullanma” suçunun oluştuğuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup; sanığın adli sicil kaydında tekerrüre esas mahkumiyeti bulunduğu halde 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Başka bir suçtan … E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda hükümlü olarak bulunmaktayken ek savunmasının tespiti için yazılan talimata binaen yapılan sorgusunda sanığın, duruşmadan vareste tutulmayı istediğini, duruşmanın ileri bir tarihe atılmasını istemediğini beyan ederek savunmasını yapmasına göre, tebliğnamedeki sanığın sorgusunun yargılamanın yürütüldüğü mahkemede yapılması gerektiği gerekçesi ile bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki adli para cezasının belirlenmesine ilişkin bölümlerdeki “50 gün” ve “1.500,00 TL” ibarelerinin yerine sırasıyla “5 gün”, ve “150,00 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.