Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/65953 E. 2013/9718 K. 27.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/65953
KARAR NO : 2013/9718
KARAR TARİHİ : 27.05.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurumu zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, görevi ihmal
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp ,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Mağdur Hatice …m adına kayıtlı olan 2001 model Renault Megane marka … plakalı aracın 11/08/2005 tarihinde çalındığı, sanık …’ın, bu araç … Plakalı olarak trafikte … isimli kişi adına kayıtlıymış gibi motor ve şasi numaralarını değiştirmek suretiyle sahte trafik tescil belgesi ve plaka oluşturup bu otomobilin harici sahibiymiş gibi davranmak suretiyle 2005 yılı eylül ekim aylarında … aracılığıyla … … ilçesinde galericilik yapan …’nın yanına satmak için getirdiği, sanık …’ün de aracın masrafının olması ve ekonomik durumunun da çok iyi olmaması nedeniyle kendisi gibi oto galericiliği yapan …ya bu otonun satılık olduğunu söylediği, …nın da otomobili inceleyip 12.500.00. TL ‘ye almak için … ile anlaştığı, daha sonra …’ın açık kimliği belirlenemeyen bir kişiyi …

adına tanzim edilmiş sahte sürücü belgesi ile sanık …’in Noter olduğu … 32. noterliğine gönderip … ile çalışanı Selami Aşık’a satım hususunda 04.10.2005 tarih ve 28820 yevmiye sayılı vekaletname düzenledikleri, sanık …’nın aracı almaktan vazgeçmesi nedeniylle, sanık …nın bu otomobili 2005 yılı kasım ayı içerisinde 15.000.00 TL bedelle …’a sattığı, satış işlemini de katılana … noterliğinde … sahte isimli kişinin çıkarttığı vekalete dayalı olarak …’nın yaptığı, katılan …’nın, aracın trafik tescil de bu şekilde kayıt işlemini emniyette yaptırdığı sırada araca ait ruhsatın sahte olduğunun anlaşıldığı, böylece sanık …’ın Noterliği ve Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nü aracı kılarak dolandırıcılık ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan sahte vekaletname, ruhsat, sahte ehliyet ve sahte araç satış senedi düzenlettirmek suretiyle zincirleme olarak resmi evrakta sahtecilik suçunu, sanık …’in de, gerekli özeni göstermeden vekaletname düzenlemesi nedeniyle görevi ihmal suçunu işlediğini iddia edildiği olayda,
1-Sanık … hakkında Görevi ihmal suçundan verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın, söz konusu sürücü belgesinin sahte olduğunu bildiğine veya görevini yapmakta ihmal gösterdiğine dair mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı deliller bulunmadığı, suça konu sürücü belgesinin iğfal kabiliyetinin de bulunduğu dikkate alınarak, yapılan sahteliğinin fark edilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan …nın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında Resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık aşamalarda değişmeyen ifadelerinde, … isimli kişi aracılığıyla tanıdığı ve adını… … olarak bildiği şahıstan 2.500.00 TL alacağı olduğunu, bu şahsın… plakalı Renault Megane marka aracı olduğunu ve aracı kendisine satması satış bedelinden alacağı olan 2.500.00 TL’yi alması için teslim aldığını, Halil, kendisi ve…’ın birlikte oto alım satım işiyle uğraşan …’nın yanına gittiklerini, Mevlüt’ün, aracı 12.500.00 TL’ye satın almak istediğini, ancak parası yetmeyince, kendisini oto alım satımı işiyle uğraşan … ile tanıştırdığını, …nın da 12.500.00 TL’ye aracı satın aldığını, 10.000.00 TL’yi elden…’a verdiğini, geri kalan 2.500.00 TL’yi de… …’ten olan alacağına karşılık kendisinin banka hesabına yatırıldığını söylediğini, bu kişinin, parayı bankadaki hesabına peyder pey gönderdiğini, vekaletnamedeki … resmindeki kişinin aracı aldığı… … olduğunu belirterek suçlamaları kabul etmediği, hükümden sonra verdiği 15/01/2010 havale tarihli dilekçesinde ise , bahse konu kişinin, gerçek adının……olduğunu öğrendiğini, bu kişi hakkında ayrı bir soruşturmadan sonra ayrı bir dava açıldığını belirterek,……isimli kişinin savcılık ifadesinden bir suretinin dosya içerisine konulduğu,……isimli kişi bu ifadesinde, … adına kendisinin vekaletnameye sahte imza attığını kabul ettiği dikkate alınarak,
a-Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, Sanık……hakkında suça konu eylemi nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2007/223628 soruşturma numarasıyla soruşturma yürütülerek sanık hakkında kamu davası açıldığı, sanığın beyanına göre, bu davanın yine … 12. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2010/12 esas numarasına kaydedildiği belirtilmekle, bu dava dosyasının getirilerek incelenmesi, dosya derdest ise, her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle birleştirilerek delillerin birlikte değerlendirilmesi, dosya derdest değilse, onaylı bir suretinin dosya içerisine konulması, ayrıca, ……isimli kişi ifadesinde, kendisine bu şekilde imza attıran kişilerin Petrol Ofisi işleten … ve onun arkadaşı …olduğunu belirtmekle, adı geçen bu kişilerin araştırılması, iddiaların sorulması, aracın bu şekilde sahtecilikle devrinin sağlanmasında ne gibi menfaatleri ve bağlantılarının bulunduklarının tespiti, ……isimli kişinin ayrıntılı olarak beyanına başvurularak, suça konu aracı ne şekilde ele geçirdiği, aracın kendisine ait olup olmadığı, sanığın iddialarının doğru olup olmadığı, aracın çalınması ve sahte belgelerin düzenlenmesiyle irtibatının bulunup bulunmadığının sorulması, aracı başkalarından aldığını belirtiyor ise, bu kişilerin de bilgi sahibi sıfatıyla dinlenilmesi, aracın ilk aşamada mağdur Hatice …m’den çalınması olayı ile ilgili olarak, söz konusu hırsızlık dosyasının akıbetinin araştırılması, dosya halen derdest ise bu dava dosyası ile birleştirilmesinin sağlanması, her iki dosyadaki delillerin birlikte değerlendirilmesi, ……isimli kişinin hırsızlık suçunu işleyen kişi olup olmadığının araştırılması, ……isimli kişinin sanıkla birlikte … ve … ile muhatap olduğu, hatta …’nın, araç için üzerinde anlaşılan 10.000 TL parayı, … …’a verdiği belirtilmekle adı geçen bu kişilerin usulüne uygun olarak yüzleştirilmesinin sağlanması, bu mümkün olmadığı taktirde, bu kişinin teşhise elverişli yeni çekilmiş fotoğraflarının temin edilerek kesin teşhisinin sağlanması, aracı, galeriye getiren kişinin gerçekte kim olup olduğunun tespiti, sahte belgelerin düzenlenmesine ilişkin kayıtların asıllarının ilgili yerlerden getirtilerek, burada yer alan imzaların ve yazıların sanık … ve sanığın ifadesinde belirttiği … …’a ait olup olmadığının yaptırılacak kriminal inceleme ile belirlenmesinden sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin

ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Nitelikli dolandırıcılık suçu açısından kabule göre; kamu kurumu olan Trafik Tescil Büro Amirliğinin maddi varlığı olan trafik tescil belgesinin ve sürücü belgesi ile plakanın suçta kullanılmış olması karşısında, eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin aynı yasanın 157/1. maddesinin uygulanması ile sanık hakkında eksik ceza tayini,
c-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,
d-Her iki suç açısından, tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’ nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasanın 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza yönünden sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 27/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.