Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/65718 E. 2013/10012 K. 29.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/65718
KARAR NO : 2013/10012
KARAR TARİHİ : 29.05.2013

MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; suça sürüklenen çocuğun, suç tarihinden önce müştekiye ait …Tekel Bayii isimli işyerinde çalıştığı, suç tarihinde bu işyerini telefon ile arayarak … işhanı 2.kat 4 numaralı işyerine iki tane bira ve bir adet sigara getirilmesini istediği, ayrıca kendisinin 100 TL bütün para vereceğini bu nedenle para üstünün de göndermesini sipariş ettiği, bunun üzerine işyeri çalışanı tanık …’in iki adet bira ve bir adet sigara ile 90.80 TL parayı söz konusu işhanına götürdüğü, sanığın biraları, sigarayı ve parayı alarak tanık …’e “ben sana 100 TL para vereceğim, sen burada bekle” dediği akabinde işyerinin ikinci katına çıktıktan sonra burada asansöre binerek parayı vermeden olay yerinden arkadaşı tanık Murat ile ayrıldığı anlaşıldığından, eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-5395 Sayılı Yasa’nın 3/a-2 maddesine göre kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuklar için suça sürüklenen çocuk ifadesinin kullanılması gerekirken sanık ifadesinin kullanılması,
2-Suça sürüklenen çocuğun, 19.12.1990 doğumlu olup, savunmasının alındığı 09.02.2009 tarihli celsede 18 yaşını doldurmuş olmasına karşın, duruşmanın açık yapılması yerine kapalı yapılması suretiyle CMK’nun 185. maddesine aykırı davranılması,
3-Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi ve belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan yasa maddesinin gösterilmemesi suretiyle, CMK.nun 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
4-5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35.maddesi ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğinin 20/1-7.maddesi uyarınca, fiili işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmemesi halinde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.