Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/65621 E. 2013/9529 K. 22.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/65621
KARAR NO : 2013/9529
KARAR TARİHİ : 22.05.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Katılanın, emeklilik işlemlerinin takibi için…Sosyal Güvenlik Danışmanlık Bürosu adı altında iş takipçiliği yapan sanığa müracaat ettiği, sanığın yaptığı araştırmada katılanın emekli olması için 2.500 TL askerlik borçlanması ödemesi olduğunu belirleyerek durumu katılana iletmesi üzerine, katılanın kredi çekerek gerekli parayı kuruma yatırması için sanığa verdiği, emekli işlemlerinin gerçekleştirilmesi karşılığında, katılana ödenecek ilk emekli maaşının sanığa verilmesi konusunda anlaştıkları, aradan bir süre geçtikten sonra katılanın Sosyal Güvenlik Kurumu … İl Müdürlüğü’ne müracaat ederek durumu hakkında bilgi almak istemesi üzerine kurum tarafından, askerlik borçlanmasının ödenmediğinin bildirildiği anlaşılmakla, sanığın, hizmet ilişkisinin gereği olarak katılan tarafından kendisine tevdi ve teslim edilmiş olan parayı ilgili kuruma yatırmayarak uhdesinde tutması şeklindeki eyleminin nitelikli güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
“Zarar miktarı” dikkate alınarak hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde, adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının “elde edilen menfaat miktarı” gerekçe gösterilip alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla “100 gün” ve “2.000 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla “5 gün” ve “100 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.05.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.