Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/26332 E. 2012/30645 K. 06.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/26332
KARAR NO : 2012/30645
KARAR TARİHİ : 06.03.2012

Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık …’in, 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un 16/1. maddesi gereğince 102.800,00 yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair … Asliye Ceza Mahkemesinin 01/05/2007 tarihli ve 2005/84 esas, 2007/139 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04/04/2011 gün ve 2011/3790/17705 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/05/2011 gün ve 2011/164667 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Mahkemece, 28/12/2004 keşide tarihli suça konu karşılıksız çek sebebiyle yeniden değerleme oranına göre artırım yapılmak suretiyle 102.800,00 Türk lirası adlî para cezasına hükmedilmiş ise de, 4814 sayılı Kanun’la değişik 3167 sayılı Kanun’un 16/1-3. cümlesinde yer alan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ek 2. maddesine göre yapılacak artırımın 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 12. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olması karşısında, 3167 sayılı Kanun’un 16/1. maddesine göre verilecek para cezasının 80.000,00 Türk lirasından fazla olamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Hükümden sonra 03.02.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6273 sayılı “Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile 5941 sayılı “Çek Kanunu” değiştirilerek, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olup; kanun yararına bozma yolunun, hâkim ya da mahkemeler tarafından verilip, istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerdeki, verildikleri tarihte yürürlükte bulunan hukuk kurallarına aykırılıkların giderilmesi için başvurulan olağanüstü bir yasa yolu olması nedeniyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri uyarınca, hükümlünün hukuksal durumunun yeniden değerlendirilip belirlenmesinin mahallinde yapılarak, bir karar verilmesi mümkün görülmüştür.
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01.05.2007 gün ve 2005/84 esas 2007/139 karar sayılı hükmünün 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun’un 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında 3167 sayılı Kanun’un 16/1. maddesi uyarınca verilen “102.800.00 YTL adli para cezasının”, “80.000.-TL. adli para cezasına” indirilmesine ve cezanın bu miktar üzerinden yerine getirilmesine, hükmün diğer bölümlerinin aynen infazına, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 06.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.