YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/26312
KARAR NO : 2012/6251
KARAR TARİHİ : 31.01.2012
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık …’in 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un 16/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bornova 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/09/1990 tarihli ve 1990/304-526 sayılı ilamını içeren adlî sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin reddine ilişkin İzmir 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/01/2010 tarihli ve 2010/4 değişik … sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile söz konusu ilâmdan dolayı oluşan adlî sicil arşiv kaydının silinmesine dair İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/02/2010 tarihli ve 2010/77 müteferrik sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 23/02/2011 gün ve 2011/1980/10739 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 08.04.2011 gün ve 2011/118303 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/02/2010 tarihli kararını müteakip verilen, aynı Mahkemenin 30/06/2010 tarihli ve 2010/821 değişik … sayılı kararı ile İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/08/2010 tarihli ve 2010/1101 değişik … sayılı kararının hukuken geçersiz olduğu düşünülerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle verilen Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 14/12/2009 tarihli ve 2009/10020-19205 sayılı ilâmında da belirtildi üzere, 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin, suç tarihi itibarıyla aynı Kanun’un yürürlük tarihinden önceki kayıtların silinmesine ilişkin koşulları düzenlemiş olduğundan, adı geçenin mahkûmiyetine konu kaydın da bu kapsamda olduğu, dolayısıyla mülga 3682 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun 8. maddesinde belirtilen şartlar oluştuğunda, silinmesi mümkün suçlara ilişkin adlî sicil kayıtlarının mahkemelerce verilen silme kararlarına istinaden veya Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce oluşturulan komisyon tarafından adlî sicil kaydından çıkartıldığı, madde metinlerinde “affa uğramış olsalar bile” ibaresi bulunan, başta Anayasanın 76. maddesi ile özel kanunlarda (2839 sayılı
Milletvekili Seçim Kanununun 11. maddesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48. maddesi, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 7. maddesi vb. gibi) sayılan suç ve cezaların ise 5352 sayılı Kanun’un 10. maddesine istinaden, istenildiğinde verilmek üzere arşiv kaydına alındığı, aynı Kanun’un 12. maddesinde sayılan şartlar dışında silinmesine yasal olanak bulunmadığı, bu bağlamda; adı geçenin silmeye konu cezasının Anayasanın 76. maddesi ile bazı özel kanunlarda sayılan cezalardan olması sebebiyle bahse konu kaydın mevzuat gereği adlî sicil kaydından çıkartılarak arşiv kaydına alındığı, arşiv kaydının silinmesinin mümkün olmadığı, 3167 sayılı Kanun’da 4814 sayılı Kanunla yapılan değişiklik uyarınca uyarlama yapılması halinde, silinmeyle ilgili yeniden talepte bulunulması ve konunun değerlendirilmesinin olanaklı bulunduğu gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden İzmir 3.Ağır Ceza mahkemesinden verilen 16.02.2010 gün ve 2010/77 Müt. Sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 31.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.