Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/26275 E. 2011/17123 K. 13.12.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/26275
KARAR NO : 2011/17123
KARAR TARİHİ : 13.12.2011

Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık …’ün, 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun’un 16. maddesi uyarınca 2.550,00 yeni Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/05/2005 tarihli ve 2004/456 esas, 2005/603 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanık vekili tarafından yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin aynı Mahkemenin 24/07/2008 tarihli ve 2008/247 müteferrik sayılı kararına yapılan itirazın reddine dair, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 13/10/2008 tarihli ve 2008/1306 müteferrik sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 21/12/2010 gün ve 2010/14791/75447 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.01.2011 gün ve 2010/339988 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanık vekili Avukat ….’nun yargılanmanın yenilenmesi talebini içeren dilekçesinde, kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından sanığa ait nüfus cüzdanının bir şekilde ele geçirilmesi ve üzerindeki fotoğrafın değiştirilmesi suretiyle, sanık adına şirket kurularak yaklaşık 50 adet çekin keşide edilmesi sebebiyle sanığın değişik mahkemelerde yargılanarak birçok cezaya mahkum olduğunu, bilâhare cezaların infazına başlanmasından sonra durumun anlaşıldığı ve mahkemelere yapılan yargılamanın yenilenmesi taleplerinin kabul edilerek sanığın beraatine karar verildiğini, nitekim aynı Mahkemenin 2004/107 esas, 2005/564 karar sayılı dosyasında da yargılamanın yenilenmesi talebinin kabul edilerek, sanığın beraatine karar verilmiş olduğunu, çek hesabı açtırılırken bankaya ibraz edilen nüfus cüzdanı üzerindeki resim ile sanığın resminin aynı olmadığının çıplak gözle bakıldığında dahi anlaşıldığını, keza imza sirkülerindeki imza ile sanığın imzalarının çok farklı olduğunu iddia etmiş olması karşısında, delillerin sanık lehine kabule değer olduğu gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden İstanbul 4. Ağır Mahkemesinden itiraz üzerine verilen 13.10.2008 gün 2008/1306 D. … sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmek üzere dosyanın Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.