Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/26186 E. 2013/9417 K. 21.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/26186
KARAR NO : 2013/9417
KARAR TARİHİ : 21.05.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
02.12.2008 tarihli duruşmada katılma talebinde bulunan şikayetçi vekilinin, 5271 sayılı CMK’nın 238/3.maddesi gereğince sanık müdafiinin görüşü sorulmadan katılan olarak duruşmalara kabulüne karar verilmiş ise de, duruşmada hazır bulunan sanık müdafiinin bu hususta herhangi bir itirazının bulunmaması nedeniyle, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
…Gıda İnşaat Pazarlama Sanayi ve Ticaret A.Ş. yönetim kurulu üyesi olan sanığın, diğer yönetim kurulu üyelerinden birisinin imzası ile temsil ve ilzama yetkili olduğu halde, şirket adına aldığı mallara karşılık 13/12/2007 tanzim tarihli 25/01/2008 vade tarihli 4.480 TL meblağlı bonoyu tek olarak imzalayıp verdiği ve bu şekilde geçersiz bono tanzim ederek nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunması ve katılan beyanlarına göre, sanığın yönetim kurulu üyesi olduğu şirket ile katılan arasında yoğun bir ticari ilişkinin yaşandığı, söz konusu senedin de katılandan önceden alınan gıda malzemeleri karşılığında düzenlenip verildiği, senedin bir kısmının ödendiği ve 2.500 TL’lik kısmının ödenmediği, söz konusu senedin önceden doğmuş borç karşılığında verilmiş olduğu anlaşıldığından unsurları itibariyle oluşmayan nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 21.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.