Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/25739 E. 2012/31242 K. 08.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/25739
KARAR NO : 2012/31242
KARAR TARİHİ : 08.03.2012

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet Nedeniyle Emniyeti Suistimal
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya içerisinde mevcut 09.11.2005 tarihli bilirkişi raporundaki açıklamalara göre; 27.09.2004 olması gereken suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 01.01.2004 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.
Sanığın, katılan şirkete ait akaryakıt istasyonunda kurulu bulunan akaryakıt pompalarından yapılan günlük satış miktarının bedelini 15.06.2004 ile 27.09.2004 tarihleri arasında şirket kayıtlarına eksik geçirmek suretiyle katılan şirketi 33.462,73 TL zarara uğrattığının anlaşılması karşısında, sanığın katılan şirkete yönelik eylemini değişik zamanlarda gerçekleştirdiği gözetilmeyerek, sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen cezanın TCK’nun 43/1 maddesi ile artırılmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.09.2011 gün, 7-168 E.-186 K. ve 04.10.2011 gün, 7-171 E-196 K. nolu kararlarında; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerini kısa karara uygulamayan yerel mahkemenin zararı gidermediğinden bahisle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanmadığını gerekçeli kararın gerekçe kısmında belirtilmesi, 5271 sayılı CYY’de yer alan açık düzenlemeler karşısında usul ve yasaya aykırılık oluşturmamaktadır.” şeklindeki açılamalar doğrultusunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK un 231/6.maddesinin (c) bendinde yazılı “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği, ayrıca bu hususun gerekçeli kararda tartışıldığının anlaşılması karşısında, bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.