Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/25620 E. 2013/10503 K. 05.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/25620
KARAR NO : 2013/10503
KARAR TARİHİ : 05.06.2013

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tebliğnamede, yargılandığı suçtan başka yerde tutuklu bulunan sanığın, mahkemesinde sorgusunun yapılması gerektiği gözetilmeden, 5271 sayılı CMK’nın 196.maddesine aykırı olarak talimatla alınan savunmasıyla yetinilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlandığı belirtilmiş ise de, talimat suretiyle ifadesi alınan başka suçtan tutuklu sanığın, yasal haklarının hatırlatılmış olması, savunmasını yapacağını beyan ederek savunmasını yapmış olması ve duruşmadan vareste tutulmayı beyan etmesi nedeniyle, savunma hakkının kısıtlanmasından söz edilemeyeceğinden, bu hususta bozma isteyen tebliğnamedeki görüşe iştirak olunmamıştır.
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; sanığın, görüşme yapmak için katılanın cep telefonunu aldığı ancak iade etmediğinin iddia ve kabul olunması karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 12.6.2012 gün ve 2011/15-440 E; 2012/229 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi; suça konu eşyanın zilyedliğinin tam olarak devredilmemesi nedeniyle sanığa yüklenen eylemin “hırsızlık” suçunu oluşturacağı, bu suçtan açılan davaya bakma ve delilleri tayin ve takdir etme görev ve yetkisinin üst dereceli Asliye Ceza Mahkemesine ait bulunduğu gözetilerek “görevsizlik” kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı biçimde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı sair yönleri incelenmeksizin 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakların gözetilmesine, 05.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.