Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/25607 E. 2013/10506 K. 05.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/25607
KARAR NO : 2013/10506
KARAR TARİHİ : 05.06.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58.maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Katılanın, Dünya Bankasından hayvancılık kredisi almak ve bu kredi işlemlerini takip etmek üzere, sanık ile Ankara’daki bürosunda yaptıkları anlaşma uyarınca muhtelif tarihlerde banka, posta çeki havalesi ile ve katılanın beyanında belirttiği üzere elden teslim olmak üzere kredi masrafları adı altında toplam 28.190TL ödemesine rağmen sanığın sözü edilen kredi işlemlerini takip etmediği gibi, almış olduğu parayı da iade etmeyerek ortadan kaybolduğu, şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 157.maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin aynı kanunun 158/1-j maddesi gereğince mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın eylemini, katılana karşı aynı suç işleme kararı çerçevesinde değişik zamanlarda gerçekleştirmesi karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.