Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/25492 E. 2013/9092 K. 16.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/25492
KARAR NO : 2013/9092
KARAR TARİHİ : 16.05.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet Nedeniyle Güveni Kötüye Kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Hüküm fıkrasında temyiz süresi, mercii ve yasa yolu açıkça belirtilmiş olup; YCGK’nın 05.12.2010 gün 2010/2-169 E 2010/188 K Sayılı ilamında açıkça vurgulandığı üzere, hüküm fıkrasında sadece başvuru şeklinin belirtilmemiş olması, temyiz süresinin işlemesine engel teşkil etmeyeceğinden, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, 27.04.2009 tarihli 27212 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğü giren 5892 sayılı Kanunla 01.05.2009 tarihinden itibaren “1 Mayıs” tarihinin resmi tatil kabul edildiğinin anlaşılması karşısında temyizin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Sanığın katılanın uğramış olduğu zararı gidermediği anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK’un 231/6.maddesinin (c) bendinde yazılı “suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi” nesnel koşulunun bulunmaması nedeniyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.

Katılan… Medikal A.Ş’nin pazarlama elemanı olarak çalışan sanığın, çalışmış olduğu dönemde şirket adına sattığı mallara karşılık tahsil ettiği 18.364 TL’yi şirkete teslim etmeyip uhdesinde tutmak suretiyle mal edinmekten ibaret eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 155/2.maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, sanığın eylemini aynı suç işleme kararının icrası kapsamında katılan şirkete karşı birden fazla kez gerçekleştirmesi nedeniyle zincirleme suç hükümleri uygulanarak 5237 sayılı TCK’nın 43/1.maddesi uyarınca cezasında artırım yapılması gerektiği gözetilmeyerek sanığa eksik ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığında bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 16.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.