Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/24963 E. 2013/8669 K. 09.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/24963
KARAR NO : 2013/8669
KARAR TARİHİ : 09.05.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi,kullanılan hilenin şekli,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın katılanın işlettiği iş yerine gelerek kendisinin İsviçre’de yaşadığını, annesinin hasta olması nedeniyle Türkiye’ ye geldiğini, eşinin doğum günü olduğunu, bu nedenle eşine hediye olarak diz üstü bilgisayar almak istediğini söylediği ve katılanın gösterdiği katalogdan diz üstü bilgisayar beğendiği, katılanın da sanığın beğendiği bilgisayarı sipariş verdiği, bilgisayarın gelmesi üzerine katılanın sanığın bıraktığı telefon numarasından arayarak bilgisayarının geldiğini söylediği, bunun üzerine sanığın katılanın iş yerine gelerek diz üstü bilgisayarı alarak Türk parası olmadığını ve ödemeyi İsviçre Frangı ile yapacağını söyleyerek üzerinde Madagaskar yazılı
değersiz yabancı paraları katılana vererek bilgisayarı aldığı olayda dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/06/2011 tarih ve 2011/9-88 Esas, 2011/116 karar sayılı kararına göre, sanığın tekerrüre esas başkaca mahkumiyeti bulunmasına karşın tekerrüre esas olmayan kesin nitelikli hükümlülüğünün tekerrüre esas alınarak sanık hakkında hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK ‘un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK’nın 58.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden ilgili ilamın çıkartılarak yerine” …Ağır Ceza Mahkemesinin 30/04/2004 tarihinde kesinleşen 2002/175 E Esas, 2004/7 karar sayılı ilamı çerçevesinde sanığın cezasının TCK’nın 58.maddesine göre mükerrirlere özgü infaz rejiminie göre çektirilmesine, 5320 sayılı kanunun 8.maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca aleyhe değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı kanunun 108/2.maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın … 4.Asliye Ceza Mahkemesinin 27/07/2007 tarih ve 2006/93 E esas ve 2007/575 karar sayılı ilamına konu olan 200 TL adli para cezası alınarak belirlenmesine” cümlesinin hükme eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/05/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.