Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/24734 E. 2013/8373 K. 06.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/24734
KARAR NO : 2013/8373
KARAR TARİHİ : 06.05.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıklardan …’ın… plakalı araç ile diğer sanık …’in ise,…Plakalı Ford Cargo araçla katılan ……nın işyerine gittikleri, sanık …’ın kendisini … ilindeki şirketin ortağı olarak, diğer sanığı ise tankerin şoförü olarak tanıttığı, söz konusu işyerinde muhasebeci olan … ile beraber … dolum tesisine gittikleri ve burada… … adına motorin aldıkları, alınan motorinin bedelinin… tarafından bankaya yatırıldığı, sanık …’un paranın bankaya yatırıldığını belirterek yakıt ile beraber işyerinden ayrıldığı, bir müddet sonra diğer sanık …’ın da kullandığı araç ile olayın gerçekleştiği … Tesislerinden ayrıldığı, katılanın kamyonun arkasından gitmesine rağmen kamyonu bulamadığının iddia edildiği olayda; sanıklar …ve …ın, yakıtın araçlarına yüklenmesinden

sonra parayı yatıracaklarını belirterek katılanları oyaladıkları, sonrasında paranın yatırıldığını söyleyerek sanık …’un petrolden ayrıldığı, sanık …’ın da aynı şekilde paranın yatırılacağı bahanesiyle katılanı oyaladığının iddia edildiği olayda; sanıklar … ile …’ın eylemlerinin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanıklar… … ile …’in cezalandırılmalarını gerektirir her türlü şüpheden uzak, kesin, yeterli ve inandırıcı bir delilin elde edilemediği, somut olay açısından bu sanıkların, diğer sanıklarla ilişkilerini gösterir kesin bir delilin de bulunmadığı, bu nedenlerle yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesine dayanan beraat kararlarında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili, sanık … müdafii ile sanık …’in temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.