YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/24189
KARAR NO : 2013/9013
KARAR TARİHİ : 15.05.2013
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat, mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık …’nin Kardelen isimli pastanenin sahibi ve işletmecisi olduğu, katılan şirket ile suç tarihi öncesinden gelen ticari ilişkilerinin bulunduğu, sanıkların katılan şirkete ticari ilişkileri nedeniyle suça konu 15.04.2009 keşide tarihli 5000 TL bedelli iki adet çeki verdikleri, çek hesabının sanık …’ye ait olduğu ancak çeklerin sanık …’nin kardeşi olan ve pastaneyi birlikte işlettiği sanık … tarafından imzalanarak verildiği, söz konusu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle sanık … hakkında dava açıldığı, bunun üzerine çek yetkilisi olan sanık …’nin imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek itiraz etmek suretiyle borcun tahsilini imkansız hale
getirdiği sanıkların birlikte hareket ederek atılı suçları işlediklerinin iddia edildiği olayda, suça konu çeklerin önceye dayalı ve miktarı belli bir borç ilişkisi neticesinde verildiği dolayısı ile söz konusu çeklerin önceden doğan bir alacağın varlığının ispatı niteliğinde bir belge olduğu, bu durumda dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarından oluşmadığı sanıkların yüklenen dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı beraatlerine dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesine gelince;
Suça konu çeklerin, hesap sahibi olan sanık …’nin bilgi ve rızası dahilinde ve önceden doğan borca karşılık verilmiş olması nedeniyle unsurları oluşmayan resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının ve sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321.maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 15.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.