YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/23956
KARAR NO : 2013/7890
KARAR TARİHİ : 29.04.2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni Kötüye Kullanma, Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın, katılan …’dan 02.01.2006 tarihinde kiraladığı otomobili kira süresinin bitimi olan 07.01.2006 tarihinde iade etmediği, aynı tarihte katılan …’a trafik tescil belgesinde oynamalar yaparak kendisininmiş gibi gösterip satış sözleşmesi imzaladıkları, hafta sonu olması nedeniyle noter satışını pazartesi günü yapacağını, aracın ve ruhsatın kalabileceğini söyleyip satış bedelinden bir miktarını peşin alarak menfaat temin ettiği olayda, Trafik Tescil Büro Amirliği’nin maddi varlıklarından sayılan sahte trafik tescil belgesi kullanılması nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-d maddesinde düzenlenen “kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle” nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve tartışmanın üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı yasanın 326/son madde hükmü uyarınca ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın korunmasına, 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.