Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/23054 E. 2013/6545 K. 09.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/23054
KARAR NO : 2013/6545
KARAR TARİHİ : 09.04.2013

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanık …’ın, aynı olay nedeniyle hakkında … …. Asliye Ceza Mahkemesince mahkumiyet kararı verilen sanık … … ve kimliği tespit edilemeyen başka bir şahısla birlikte içlerinden birisinin değerli kol saatlerini ucuza sattığı izlenimi verip diğerlerinin de alıcı gibi davranarak kalabalık oluşturdukları, yanlarına şikayetçi … gelmesi üzerine sanık …’in alıcı gibi görünerek bu saatlerden 3 tanesini 400 TL’ye satın aldığı ve 3 tane daha alacağını söylediği, bu sırada satıcı kılığındaki sanık …’in ise yabancı bir dilde konuşup yeterince Türkçe bilmediğini söyleyerek paraların sahte olup olmadığını anlayabilmek için şikayetçinin paraları ile karşılaştırmak istediğini
söylediği, şikayetçinin de üzerinde bulunan 370 TL’yi sanık …’e verdiği, bu esnada sanık …’in ise … adet daha saat alıp parasını vermeden uzaklaşması üzerine şikayetçinin sanık …’in arkasından gittiği ve … adet saati elinden aldığı, şikayetçinin saatleri sanık …’e vermek için döndüğü sırada sanıkların paralarla birlikte kayıplara karıştıkları sabit olmakla dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 09.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.