Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/22798 E. 2013/6508 K. 09.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/22798
KARAR NO : 2013/6508
KARAR TARİHİ : 09.04.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, Resmi belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın katılandan aldığı mal karşılığında 3 adet çalıntı çek düzenleyip verdiği, katılanın çekleri bankaya ibrazında çalıntı olduğunun anlaşıldığı olayda resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarının oluştuğuna dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Suça konu çeklerin gerçek olduğu yönünde 21.09.2006 tarihli bilirkişi raporu alınmış olup, ayrıca çeklerin çalıntı olduğu da tespit olunduğu, mahkemece de bu raporun hükme dayanak yapıldığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Farklı gerçek kişiler adına düzenlenen çekler nedeniyle gerçek kişi sayısınca resmi belgede sahtecilik suçu oluşacağı gözetilmeyerek yazılı şekilde zincirleme suç hükümleri uygulanması suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine;ancak,
5237 sayılı TCY.nın 58.maddesinin 1.fıkrasında, “Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez.” 2.fıkrasında, “Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a)Beş yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren beş yıl,
b)Beş yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezasına mahkumiyet halinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren üç yıl geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.” 6.fıkrasında, “Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.” 7.fıkrasında, “Mahkumiyet kararında, hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı belirtilir.” hükümleri yer almaktadır.
5237 sayılı Yasanın 58.maddesine dayanak oluşturan Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 7.12.1993 tarih ve 93/306-256 sayılı ilamları ile TCK nun 342/1, maddesine muhalefet suçundan 1 yıl 11 ay 1 gün hapis cezasına mahkum edildiği kararın, 18.09.2001 tarihinde infaz edildiği anlaşılmaktadır. Hükmün infazından itibaren anılan Yasa maddesinin 2.fıkrasında öngörülen üç yıllık süre geçmiş bulunduğundan, sanık hakkında, aynı yasa maddesinin 6.fıkrası uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceği gözetilmen yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nun 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; 5237 sayılı TCK’nun 58/1-2-6-7. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirlerinin uygulanmasına ilişkin kısmın hükümden çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.