YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/22137
KARAR NO : 2013/5340
KARAR TARİHİ : 25.03.2013
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurumu zararına dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın babası … Sarikan’ın 24/10/1991 tarihinde vefat ettiği, kız kardeşi Leyla’nın babasından önce 25/11/1990 tarihinde vefat etmesine rağmen, sanığın annesi …’nin, kızı …’nın öldüğünü nüfusa bildirmediği için Leyla’nın babası …’in ölümünden sonra, … sağmış gibi kuruma başvurarak yetim aylığı aldığı, …’nin 01/03/2006 tarihinde vefat ettiği, vefat etmeden bir yıl öncesine kadar kendi dul maaşını ve Leyla için yatan yetim maaşını kendisinin çektiği, rahatsızlığı nedeniyle 24/02/2005 tarihinde oğlu sanık …’a , kendisi için yatan paraların çekilmesi için vekaletname verdiği, sanığın da bu vekaletnameye istinaden 04/04/2005, 04/07/2005 ve 04/10/2005 tarihlerinde Ziraat Bankasından, annesinin vekaletnamesiyle maaş çektiği, annesi öldükten sonra artık maaş çekmediği, sanığın, kızkardeşi Leyla için yatan paraları da çekerek kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın, annesinin ölümünden sonra maaş çekmemesi, bankadan para çekerken, kızkardeşi Leyla’nın sağ olduğuna dair bir beyanda bulunmaması, paranın bir kısmının kız kardeşi adına yatan para olduğunu bilmemesi, banka personelinin, parayı sanığa ödememesi gerektiği halde ödemesi, bunun için gerekli denetim mekanizmasını işletmemesi, vekaletnamede sadece Zahire adına yatan paraların çekilmesi için yetki verilmiş olması, sanığın hile oluşturacak bir eyleminin olmaması, olayın ortaya çıkmasından sonra kurum zararını karşılaması ve suç kastının bulunmaması karşısında suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Sanığın hazır bulunduğu 05.06.2008 tarihli celsede katılma kararı verildiği, bu katılma talebine karşı sanığın itirazda bulunmadığı gibi, esasa ilişkin beyanda da bulunduğu görülmekle, sonuca etkisinin bulunmaması karşısında, katılmaya karşı sanığa diyeceği sorulmadan katılma kararı verilmek suretiyle CMK’nın 238/3 maddesine muhalefet edilmesi gerekçesiyle bozma isteyen tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 25/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.