Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/21279 E. 2013/5702 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/21279
KARAR NO : 2013/5702
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Diyarbakır Bismil İlçesinde, pamuk destekleme primi almak için yapılan başvurularda yoğun yolsuzluklar yapıldığı ihbarı üzerine, üreticilerin 2006 yılında pamuk ektikleri yerlerin tespitine yönelik Landsat uydu görüntülerinin incelenerek beyanlarındaki bilgileri içeren ÇKS (Çiftçi Kayıt Sistemi) kayıtlarındaki parsellerin uydu fotoğrafları vasıtasıyla kontrol edildiği, kontrol sırasında beyan ettikleri bir kısım yerlere pamuk ekmediklerinin belirlendiği, alınan ifadelerinde bu defa beyan ettikleri yerler dışında kalan pamuk ektikleri yerleri göstermeleri nedeniyle suç kastının tespiti açısından, üreticilerin ektiklerini iddia ettikleri yerlerin kadastro görevlileri tarafından GPRS ile ölçümünün yapıldığı, ÇKS ve PKS (prim kayıt sistemi) kayıtları ile Kadastro ve Tarım İl Müdürlüğü temsilcilerince mahallinde düzenlenen tespit tutanaklarının müştereken değerlendirilmesi neticesinde; sanıkların toplam 1.080.000 metrekarelik alanda pamuk üretimi yaptıklarını beyan etmelerine rağmen toplamda 975.014 metrekarelik alanda pamuk ektiklerinin tespit edildiği, beyan ettikleri alan ile fiilen ekim yaptıkları alan arasında 104.986 metrekarelik farklılık bulunması nedeniyle 20.679,87 TL haksız destekleme primi almak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda;
İl Tarım Müdürlüğünden sanıkların fiilen pamuk üretimi yaptıkları bölgede dönüm başına üretilebilecek maksimum pamuk miktarı sorulduğunda Tarım İl Müdürlüğü’nden gelen cevabi yazıda belirtildiği şekilde ekilen arazilerde dönüm başına 600 kg verim elde edilebileceği ve iddianameye esas teşkil eden bilirkişi raporlarında belirtildiği şekilde GPS cihazının kullanımından kaynaklanan %5 ve bu cihaz vasıtasıyla alınan koordinatların uydu fotoğrafı üzerine aplike edilmesi ile el hassasiyetinden kaynaklanan %5 olmak üzere toplam %10’luk hata payı dikkate alındığında ve sanıkların fiilen ekim yaptığı arazide dönüm başına elde edebileceği 600 kg pamuk miktarı çarpıldığında sanıkların maksimum elde edebileceği pamuk miktarından daha az miktarda pamuk sattıkları ve destekleme priminin de sanıkların banka hesabına yatırıldığı, sanıkların fiilen ektiği tespit edilen arazide sattığından daha fazla pamuk elde edebileceği imkan dahilinde olduğundan eyleminin dolandırıcılık kastı taşımadığından mahkumiyetlerine yeterli, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.