YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/20414
KARAR NO : 2013/4875
KARAR TARİHİ : 18.03.2013
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Müşteki İ.. Ç..’ın sanıklardan 1 ton saman aldığı ve köydeki adresine getirilmek üzere anlaştığı, müştekinin evinin evinin önünde sanıklara ait kantarla tartılan birkaç çuvalın ortalama 36 kg gelmesi üzerine, müştekinin de kabulü üzerine bu miktar üzerinden kaç çuval saman verileceği hesap edilerek kamyondan indirilirken, aynı köyden müşteki A.. F..’ın, İ.. Ç..’a çuvalların 36 kg. gelmeyeceğini söylemesi üzerine, getirilen elektronik kantarla tartılan birkaç çuvalın 10-15 kg.arası eksik çıkması üzerine, A.. F..’ın sanık A.. E..’ye sinkaflı sözlerle hakaret ettiği, A.. E..’nin de aynı şekilde karşılık vermesi üzerine, sanıklar ile müştekilerin karşılıklı kavgaya ederek, birbirlerini basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek derecede yaraladıkları, sanıklara ait kantarın, kolluk tarafından yapılan tartımlara ve bilirkişi incelemesine göre ayarının bozuk olduğu ve tartımı yapanın istediği şekilde ayar verebildiğinin tespit edildiği, sanıklardan daha önce aynı çuvallarla saman alan H.. K.., İ.. F.. ve İ.. K..’nın da şikayetçi olmaları üzerine, İ.. K..’nın aldığı çuvalların tartıldığında eksik olduğunun tespit edilmesi üzerine atılı suçlardan cezalandırılmalarının talep edildiği somut olayda;
1-Sanıkların kasten yaralama suçundan mahkumiyetlerine dair kararlara yönelik sanıklar müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 5219 Sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 Sayılı CMUK’ un 305/1.maddesi gereğince hüküm tarihine göre,temyizi mümkün olmadığından sanığın bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteğinin aynı kanunun 317.maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanıklar hakkında müşteki İ.. Ç..’ı dolandırmaya teşebbüs suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik sanıklar müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanıklar müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
3-Sanıkların müştekiler H.. K.., İ.. F.. ve İ.. K..’yı dolandırmak suçundan mahkumiyetlerine dair karara karşı sanıklar müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Sanıkların müştekiler H.. K.., İ.. F.. ve İ.. K..’yı dolandırmak suçundan mahkumiyetlerine yönelik delillerin nelerden ibaret olduğu gösterilip, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, ulaşılan kanaat ve delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.