Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/19947 E. 2013/3865 K. 04.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/19947
KARAR NO : 2013/3865
KARAR TARİHİ : 04.03.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği,fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda;Sanığın, 28/12/1991 tarihinde vefat ettiği nüfus kayıtları ile sabit olan annesi … …’in maaş hesabında bulunan maaş ödemesi,vergi iadesi gibi ödemeleri almaya vekaletname ile yetkili kılındığı,annesinin vefatına rağmen maaş hesabında bulunan paraların vekaletnameye dayanarak almaya devam ettiği,1991 yılından 04/07/2005 tarihine kadar ödemeleri aldığı, katılan … toplam 20.474,57 TL zarara uğrattığı ve annesinin öldüğünün tespiti üzerine suçun anlaşıldığı şeklinde gerçekleşen olayda,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı …nun 158/1-e-f-j madde bentlerinde düzenlenen suçlara öngörülen hapis ve adli para cezaları yönünden, 08.07.2005 gün ve 25869 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 29.06.2005 gün ve 5377 sayılı Kanunun 19. maddesi ile anılan maddenin 1.fıkrasına eklenen “ek cümle” ile değişikliğe gidilerek, hapis cezasının alt sınırının arttırılması ve adli para cezasının tayinine dair yeni düzenlemenin, suç tarihi itibariyle sanık aleyhine uygulanamayacağı gözetilmeden, sanık hakkında …nın 158/1-e-son maddesinin değişik hali uygulanarak fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 04/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.