Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/18900 E. 2013/2872 K. 18.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/18900
KARAR NO : 2013/2872
KARAR TARİHİ : 18.02.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıklardan Fatih’in, Side’de kendisine ait işyerinde halı alım satımı yaptığı, diğer sanık …’ın da burada satış elemanı olarak çalıştığı, suç tarihinden önce sanık …’ın katılanlar ile geliştirdiği ve karşı tarafta güven oluşturabilecek tarzda ilişkilerden yararlanarak katılanlara, ellerinde antika değerinde halılar bulunduğunu, bunları yurt dışında açık artırma ile satmak istediklerini, ancak yasal yollardan çıkış yaptıkları takdirde çok vergi ödeyeceklerini, bu nedenle kargo ile göndermeleri gerektiğini, daha öncede bu şekilde halı gönderdiklerini, halıları DHL isimli kargo şirketi ile göndererek daha sonra gelip teslim alacaklarını, ancak teslim sırasında teminat olarak para almak zorunda
olduklarını, halıları teslim aldıklarında teminatı geri ödeyeceklerini söyleyerek oluşturdukları güvenden yararlanarak antika değeri olmayan 3 adet halıyı … isimli ya da bu ismi kullanan ve kendisini DHL kargo şirketinin elemanı olarak tanıtan biri aracılığı ile sahte olarak oluşturulmuş DHL amblemi taşıyan bir belge ve satış sözleşmesi ile yakınanlara teslim ettikleri, teminat olduğundan bahisle karşılığında 28.800,00 Euro para aldıkları, halıları teslim almaya gelmemeleri üzerine yakınanların halıları bir ekspere incelettirdiklerinde antika değeri olmayan sıradan halılar olduğunun ortaya çıktığının iddia edildiği olayda;
Katılanların şikayet ve delilleri tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş katılan vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.