Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2011/18795 E. 2013/7829 K. 29.04.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/18795
KARAR NO : 2013/7829
KARAR TARİHİ : 29.04.2013

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; katılanlar … ve …’in yanına yaklaşan kimliği tespit edilemeyen şahsın katılan …’i tanıyor gibi yapıp, kendisi ile muhabbet etmeye başladığı, katılana annesinin öldüğünü, vasiyeti gereği fakirlere para yardımı yaptığını söyleyerek, verdiği paraları fakirlere dağıtmasını istediği, bu sırada bahse konu şahıs ile fikir ve eylem birliği içerisinde bulunan sanığın dışarıda beklemekte olduğu apartmanın önünde durdukları, sanığın “bize yardımcı olacak hacı bu mu” diye sorduğu ve her iki şahsın katılana 5000 TL vererek güven sağladıkları, sonrasında yukarıda mevlit okunduğunu, paranın bereketi olması için kendilerinden bir eşya da olması gerektiğini, parayı okutacaklarını bildirerek katılan …’in
kolundaki 8 adet burma bileziği ve katılana verdikleri 5000 TL yi aldıkları ve kimliği tespit edilemeyen şahsın apartmanın içine girdiği, bir süre bekleyen katılanların şahsın gelmemesi üzerine sanığa sorduklarında, sanığın diğer şahsın 4. katta kendilerini beklediğini söylemesi üzerine katılanların apartmana girip, asansör ile 4. kata çıktığında sanığın olay yerinden uzaklaştığı anlaşılmakla, katılanların dini inanç ve duygularını istismar ederek haksız menfaat elde eden sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 29.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.