YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2011/18563
KARAR NO : 2013/1867
KARAR TARİHİ : 04.02.2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği,fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda;Sanığın, dava konusu taşınmazın satımına ilişkin katılan ile arasında harici gayrimenkul alım satım sözleşmesi tanzim edildiği, sözleşmenin yapıldığı tarihte satımı yapılan dairenin üzerinde bulunmadığı ve buna rağmen ilgili daireyi devredeceği hususunda katılana vaatte bulunduğu ancak tapu devrinin yapılamadığı, katılanın vermiş olduğu peşinata istinaden 27.000 TL değerinde çek ve 3.000 TL değerinde bono verdiği ve ödemediği şeklinde gerçekleştiği iddia edilen olayda dolandırıcılık suçunun yasal unsurunun oluşmadığına dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir .
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 04/02/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.